Okulda öğrenme stilleriyle ilgili olarak yapılması gereken, öncelikle
öğrencilerin öğrenme stilleri ile ilgili bilgilerin toplanmasıdır. Bunun için
yukarıda açıkladığımız dört alanla ilgili özellikleri kapsayan bir kontrol
listesi hazırlanabilir. Daha sonra da bu kontrol listesi kullanılarak her bir
öğrencinin “öğrenme stili yapısı" çıkarılabilir. Toplanan bu bilgilerden
öğrencilerin öğrenmeleri amacına dönük olarak hem öğrenciler hem de öğretmenler
yararlanabilirler. Öncelikle öğrenciler kendi öğrenme stillerini tanırlar. Ders
çalışma ve öğrenme etkinliklerini bunlara göre düzenleyip
gerçekleştirebilirler. Öte yandan, öğretmenler de öğrencilerinin gerek sınıf içi
gerekse sınıf dışı öğrenme etkinliklerini öğrencilerinin öğrenme stillerine göre
düzenleyebilirler.
Öğretmenler, öğretimi planlamada, eğitim ortamlarını
düzenlemede, eğitim araçlarını seçmede, çalışma kümelerini oluşturmada, çalışma
önerileri sunmada öğrencilerinin öğrenme stillerini göz önünde
bulundurabilirler. Böylece, öğrencilerin öğrenmeleri kolaylaştırılabilir ve
artırılabilir.
Öğrenme Stratejileri
Öğrenme stratejisi, bireyin kendi kendine
öğrenmesini kolaylaştıran tekniklerin her biridir. Bu teknikler, öğrenen birey
tarafından öğrenme sırasında bilgi işleme sürecini etkilemesi için kullanılan
davranış ve düşünceleri kapsar. Öğrenme stratejileri ile öğrencinin kendini
güdülemesi, yani bilgilerini seçmede, edinmede, düzenlemede ya da
bütünleştirmede etkili yollar izlemesini sağlamak amaçlanır. Öğrenme
stratejileri öğrencilerin kendi kendine öğrenmelerini sağlamaya dönük
etkinlikleri kapsamasından dolayı da “öğrenci stratejileri” olarak
adlandırılır. Öğrenme stratejileri öğrencilerin
öğrenmelerini yalnız bilişsel yönden değil, duyuşsal yönden de etkileme amacını
taşır.
Öğrenme stratejilerinin temel işlevi, öğrencilerin öğrenmelerini
denetlemelerini ve yönlendirmelerini sağlamaktır. Öğrenciler, her öğrenme
konusu ya da durumu için farklı öğrenme stratejileri kullanabilirler. Bu da
öğrenme stratejilerinin çeşitlendirilebilir ve gerektiğinde değiştirilebilir
nitelikte olduklarını gösterir. Değişik öğrenme stratejilerini kullanabilen ve
yeni öğrenme stratejileri geliştirebilen öğrencilerin, kendi kendilerine ve
etkili öğrenmeyi gerçekleştirebildiklerini söyleyebiliriz. Öğrenme
stratejileri, öğrenme stilleriyle ilgili olduğu gibi, değişik biçimlerde
sınıflandırılıp incelenmiştir.
Biz anlamayı kolaylaştırmak için bunları beş grupta toplayabiliriz:
Yineleme stratejileri, anlamlandırma
stratejileri, örgütleme stratejileri, anlamayı izleme stratejileri ve duyuşsal
stratejiler.
1.Yineleme Stratejileri Yineleme stratejileri,
öğrencilerin bilgiyi seçmelerini ve edinmelerini sağlayan stratejilerdir. Bu
stratejilerde temel etkinlik zihinsel yinelemedir. Olduğu gibi hatırlanması
istenen bilgilerin öğrenilmesinde bu stratejiler etkilidir. Yineleme
stratejileri genellikle temel öğrenmeler için kullanılır.
Örneğin, Akdeniz Bölgesinde yetişen tarım ürünlerinin neler
olduğunu öğrenmek isteyen bir öğrenci, ürünlerin adlarını yineleyerek bunları
ezbere sayabilir duruma gelir. Bir öğrenci, İngilizce sözcüklerin
söyleyişlerini ya da yazılışlarını, Avrupa ülkelerinin başkentlerinin adlarını,
bilgisayarda kopyalama işlemini, bir şiiri öğrenmek için yineleme
stratejilerini kullanır. Öğrenciler ilköğretim okullarında temel öğrenmelere
dönük yineleme stratejilerini ana sınıfında öğrenmeye başlarlar. Öğrenciler bu
stratejileri 6-7 yaşlarında ancak kendilerine açık olarak öğretildiğinde ve
söylendiğinde kullanırlar. 11-12 yaşlarından itibaren ise, öğrenciler bu
stratejileri kendiliklerinden kullanma eğilimi gösterirler. Karmaşık öğrenmeler
için farklı yineleme stratejileri kullanılır. Öğrenilecek gerecin bir metin
olması durumunda, öğrenciler başlıca şu yineleme stratejilerinden
yararlanabilirler:
• Sesli okuma: Metni sesli olarak birkaç kez yineleme.
• Değiştirmeden yazma: Metni okuduktan sonra gerek duyulan
bölümleri bir-kaç kez olduğu gibi yazma.
• Aynı sözcüklerle not alma: Metnin kimi yerlerini aynı sözcükleri kullanarak
kısa kısa yazma.
• Satır altı çizme: Metindeki önemli sözcük, sözcük öbeği ve
cümlelerin altlarını çizme.
Bu stratejilerin uygulanmasında öğrenciler, yinelemeyi öğrenme
sırasında etkin olarak söyleme, yazma ya da çalışılan gerecin kimi bölümlerini
gösterme biçiminde yaparlar. Başka bir deyişle, öğrenciler böyle bir öğrenmede
etkindirler. Bu da öğrencilerin ezberlemelerini ya da öğrenmelerini, bunun
sonucu olarak da öğrendiklerini hatırlamalarını kolaylaştırır. Yineleme
stratejileri öğrencilerin iki temel öğrenme özelliğini kazanmalarında
etkilidir. Bu özellikler seçme ve edinmedir.
Seçme özelliği ile
öğrenciler öğrenmeleri gereken önemli bilgileri seçebilirler.
Edinme özelliği ile öğrenciler yineleme yaparak önemli bilgileri öğrenebilirler. Ancak, bu tür öğrenmelerde yeni bilgilerle
önceden öğrenilmiş bilgiler arasında ilişki kurma söz konusu olmadığından, bu
stratejilerle kalıcı öğrenmeler sağlamak güçtür. Yineleme stratejileri, en çok,
öğrenilecek gerecin daha ileri çalışmalar için kısa süreli belleğe geçmesini
sağlar.
2.Anlamlandırma Stratejileri
Anlamlandırma stratejileri, bilgi birimleri arasında ilişki kurarak
anlamlı öğrenmeyi sağlayan stratejilerdir. öğrenciler, bu stratejilerle,
öğrenmeyi amaçladıkları yeni bilgiyi, daha önce öğrendikleri ve uzun süreli
belleklerinde var olan bilgilerle bütünleştirerek, ona anlam yükleyerek
öğrenirler. Bu ilişkilendirmeyi yaparlarken, öğrenciler anlamlandırmayı
sağlayan zihinsel imgeler ya da sözel yapılar, cümleler kullanırlar.
Temel öğrenmelerde öğrencilerin yararlanabilecekleri çeşitli
anlamlandırma stratejileri vardır. Bunlardan “zihinsel imge oluşturma”
ile “cümlede kullanma ”en yaygın stratejiler arasındadır.
Zihinsel imge oluşturma: Bu stratejiden, özellikle çiftli çağrışım öğrenmesi,
sıralı liste öğrenme ve serbest hatırlamalı liste öğrenme durumlarında yararlanılır.
Örneğin, çiftli çağrışım öğrenmesinde, “kitap-çocuk” biçimindeki bir
sözcük çiftini hatırlamayı amaçlayan bir öğrenci, zihninde kitap okuyan bir
çocuk canlandırabilir. Böylece, öğrenci bu sözcük çiftini daha kolay
hatırlayabilir ve öğrenebilir.
Cümlede kullanma : Bu strateji, anahtar sözcük yöntemi
ile birlikte yabancı dilde sözcük öğrenmede, çeşitli konularla ilgili kavram ve
olguların öğrenilmesinde kullanılır. Örneğin, İngilizcedeki “car”
(otomobil) sözcüğünü öğrenmek isteyen bir öğrenci, Türkçede ses benzerliği olan
“kar” sözcüğünü anahtar sözcük olarak alıp bunları bir cümlede, söz gelimi
“Karlı havada otomobil kullanmam.” cümlesi içinde kullanabilir. Öğrenci, “kar”
sözcüğü “otomobil” sözcüğünü çağrıştırdığı için, daha sonra “kar” sözcüğünü
duyduğu zaman “otomobil” sözcüğünü hatırlayabilir. İlköğretim okullarında
öğrenciler, ana sınıfı ile ilk üç sınıfta kendileri zihinsel imge
oluşturamazlar, yalnız öğretmenin önerdiği imgeleri kullanabilirler. Buna
karşılık, daha üst sınıflarda öğrenciler kendileri zihinsel imge üretip
kullanabilirler. Metinden öğrenme ya da karmaşık öğrenme durumlarında da
öğrenciler tarafından çeşitli anlamlandırma stratejileri etkili olarak
kullanılabilir.
Bu stratejilerin başlıcalarını şöyle açıklayabiliriz:
• Başka sözcüklerle anlatma: Metnin öğrencinin kendi sözcükleri
ile ya da metindekinden farklı sözcüklerle anlatılması.
• Özetleme: Metnin, anaçizgileriyle anlatılması. Özetlemede
öğrenci, metindeki ana düşünceyi belirler, önemli düşüncelerle ayrıntıları
ayırt eder, düşünceler arasında ilişkiler kurar ve onları kendi cümleleriyle
anlatarak bütünleştirir.
• Benzetim yaratma: Öğrenilecek bilginin önceden kazanılmış
bilgilerle yapay benzerliklerinin kurulması. Öğrenci, kendisi benzetimler
yaratarak ya da öğretmenin yarattığı benzetimleri kullanarak yeni bilgiyi
anlamlı duruma getirir ve öğrenir. Örneğin, öğrenci insan zihninin işleyişini
bilgisayarın işleyişine benzeterek öğrenebilir.
• Üretici not alma: Metnin ana noktalarını bölümler arasındaki
ilişkileri açıklayarak, bilgileri daha anlamlı ve kullanışlı biçime
dönüştürerek yazma.
• Soru yanıtlama: Metnin ana noktalarıyla ilgili öğrencinin kendisinin oluşturduğu
ya da öğretmenin verdiği soruların karşılıklarını bulma.
Anlamlandırma stratejilerinin temel işlevi, öğrencilerin öğrenilecek
bilgi ile önceden öğrendikleri bilgileri ilişkilendirmelerini,
bütünleştirmelerini sağlamaktır. Bu stratejilerin öğrenciler tarafından
uygulanması bir ölçüde güç ve zaman alıcıdır. Buna karşılık, bu stratejileri
öğrenip gerektiği biçimde uygulayabilen öğrenciler öğrenmelerinde kalıcılığı
elde edebilirler.
3.Örgütleme Stratejileri Öğrenilecek bilgilerin yeniden düzenlenip yapılandırılarak öğrenilmesini
sağlayan stratejilerdir. Anlamlandırma stratejilerinde olduğu gibi, bu
stratejilerle öğrenmede de bilgileri anlamlandırmaya önem verilir. Bu nedenle,
örgütleme stratejileri anlamlandırma stratejileriyle birlikte kullanılır. Temel
öğrenmeler için kullanılan en yaygın örgütleme stratejisi kümelendirmedir.
Kümelendirme, öğrenilmesi ya da hatırlanması amaçlanan bilgi birimlerinin ortak
özellikleri göz önünde bulundurularak gruplara ayrılmasıdır. Bu strateji,
özellikle liste öğrenmeleri için etkilidir.
Örneğin, bir öğrenci doğada bulunan canlıları yaşadıkları yerlere göre karada yaşayan canlılar, denizde yaşayan canlılar ve havada yaşayan canlılar şeklinde gruplandırarak örgütleyebilir. Hatırlanma bu şekilde daha kolay olur.
Örgütleme stratejileri, karmaşık öğrenmeler için de etkili olarak
kullanılabilen stratejilerdir. Bunlar özellikle ilköğretimin ikinci basamağında
ve sonrasındaki eğitim basamaklarında öğrenim gören öğrenciler için önem taşır.
Çünkü bu basamaklarda öğrenciler, öğrenmelerini büyük ölçüde metinlerin
oluşturduğu ders kitapları ile öteki basılı gereçlerden gerçekleştirirler.
Öğrenciler, öğrenmek için okudukları metinlerin ana fikirlerini ve onları
destekleyen ayrıntıları birbirleriyle ilişkilendirmede örgütleme stratejilerini kullanırlar.
Karmaşık öğrenmelerde kullanılan başlıca örgütleme stratejileri,
“ana çizgileri çıkarma”, “bilgi şeması oluşturma” ve “çizelgeleştirme”dir.
Bunları kısaca şöyle açıklayabiliriz:
Ana çizgileri çıkarma: Metnin ana ve yardımcı düşüncelerini sözcük
ve sözcük öbekleri biçiminde belirleme. Öğrenci, bir öğrenme konusu ya da
ünitesinin ana ve alt başlıklarını çıkararak bunlar arasındaki ilişkileri
kurabilir. Ayrıca, öğrenci metindeki önemli yapılara göre metindeki düşünceleri
öğrenebilir. Örneğin, fen bilimleri kitaplarındaki metinleri genelleme,
olguları listeleme, sürecin aşamalarını betimleme, sınıflandırma ve
karşılaştırma biçiminde belirlenmiş önemli yapıları temel alarak öğrenebilir.
Bilgi şeması oluşturma:
Metindeki ana düşüncelerle yardımcı düşüncelerin ilişkilerini nedensel ya da
aşamalı yapılı bir şekille gösterme. Öğrenci şekilde ana düşünceyi başa ya da
ortaya alarak yardımcı düşünceleri ona oklarla ya da çizgilerle bağlar.
Çizelgeleştirme: Metindeki
bilgileri çizelge biçiminde düzenleme. Öğrenci dikey ve yatay bölmelere sahip
bir çizelge yaparak bilgileri gruplandırıp ilişkilendirebilir.
Örgütleme stratejileri, gerçekte iki temel amaca ulaşılmasına katkı
sağlar. Bunlardan birisi kısa süreli belleğe aktarılacak bilgilerin
seçilmesi, ötekisi de kısa süreli bellekte düşünceler arasındaki
ilişkilerin yapılandırılmasıdır. Ancak, örgütleme staratejilerini etkili
biçimde kullanan öğrenciler, kendi oluşturdukları bilgileri kullanarak çalışma
sürelerini de kısaltırlar.
4.Anlamayı İzleme Stratejileri
Anlamayı izleme stratejileri, öğrencilerin kendi öğrenmelerini
düzenlemelerine, yürütmelerine ve denetlemelerine yön veren stratejilerdir.
Anlamayı izleme, öğrencilerin biliş bilgisine sahip olmalarını gerektirir. Bu
nedenle, anlamayı izlemede bilişbilgisi stratejilerinin kullanıldığını
söyleyebiliriz. Bilişbilgisi, bireyin kendi biliş yapısı ve bu yapının nasıl
işlediği ile ilgili bilgidir. Her öğrencinin biliş bilgisi farklıdır.
Bilişbilgisine sahip olan bir öğrenci öğrenmelerinde kendisine şu soruları
sorup yanıtlayabilir: “Bu konuyu niçin öğreniyorum? Öğrenme etkinliği sonunda
neleri öğreneceğim? Öğrenmek için nasıl bir yol izlemeliyim?
Konuyu öğrenmek için ne kadar süre yeterli olur? Öğrenip öğrenmediğimi
nasıl denetleyebilirim?...” Daha açık bir deyişle, bilişbilgisi gelişmiş
olan bir öğrenci neyi, nasıl, hangi hızla öğrenebileceğini bilir, kendine uygun
öğrenme stratejisini seçebilir.
Öğrencilerin öğrenmede anlamayı izleme yeterliğine sahip olabilmeleri
için başlıca şu becerileri ya da stratejileri geliştirmeleri gereklidir:
• Sorunları belirleme ve tanımlama
• Dikkatini toplama ve tepkilerini
yönlendirme
• Kendini pekiştirme ve
değerlendirme
• Hatalarını düzeltme ve çözüm
üretme
Biliş:
İnsan zihninin dünyayı ve insanın çevresindeki olayları anlamak için yaptığı
işlemlerin tümü. Bu stratejiler aynı zamanda öğrencilerin bilişbilgilerinin de
gelişmesini sağlar.
5.Duyuşsal Stratejiler
Duyuşsal stratejiler, “öğrenmede güdüsel ve duygusal engelleri
kaldırmaya yardım eden” stratejilerdir. Öğrenciler, zaman zaman, dikkati
toplayamama, olumsuz tutumlara sahip olma, sınav kaygısı duyma gibi duyuşsal
nitelikli sorunlarla karşılaşırlar. Bu sorunlar onların öğrenmelerinde
güçlükler yaratır ya da onların öğrenmelerini engeller. Öğrenciler bu engelleri
duyuşsal stratejilerden yararlanarak aşabilirler ve kendileri için öğrenmeyi
sağlayıcı koşulları oluşturabilirler.
Öğrencilerin öğrenmede kullandıkları duyuşsal stratejiler şunlardır;
• Dikkat
toplaşımı: Dikkati öğrenilen konu üzerinde yoğunlaştırma. Dikkat,
zihinsel uyanıklık gücünün bir göstergesidir. Öğrencinin etkili öğrenme için çalışma ortamını dikkatini dağıtmayacak biçimde
düzenlemesi, çalışmayı bölen etkenleri ortadan kaldırması gerekir.
• Tutum:
Bireyi belli insanlar, nesnelere ve durumlar karşısında belli davranışlar
göstermeye yönelten davranış eğilimleri. Öğrencinin derse, okula ya da
öğrenmeye karşı olumsuz tutumlara sahip olması, öğrenmesini olumsuz yönde
etkiler. Bu nedenle, olumsuzluğun nedenlerini ortadan kaldırarak, başarıyı
sağlayarak ve öz güven geliştirerek, öğrenci öğrenme konusunda olumlu tutumlara
sahip olmalıdır.
•
Güdülenme: Bireyi öğrenmesi için harekete geçiren güç kaynağı. Güdülenmiş
öğrenci, öğrenme sorumluluğu taşır, öğrenmekten tat alır, öğrenmeyi
gerçekleştirmek için sürekli çaba gösterir. Öğrenci, güdülenme düzeyini
düşürmemek için kendisine uygun başarı ölçütleri belirlemeli, bu ölçütlere
ulaşmak için kendini yeterli görmeli, çaba göstermeli ve kendini
pekiştirmelidir.
• Kaygı: “Güçlü bir istek ya da dürtünün amacına ulaşamayacak
gibi gözüktüğü durumlarda beliren tedirgin edici durum”. Kaygı, en çok
derslerde ve sınavlarda başarılı olamama durumuyla ilgili olarak görülür. Aşırı
kaygı öğrencinin öğrenmesini engeller, başarı düzeyini düşürür. Öğrenci,
düzenli çalışarak, başarı elde ederek ve öz güven geliştirerek kaygıdan
uzaklaşmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder