19 Mart 2020 Perşembe

GELENEKSEL OKUL ANLAYIŞI



    Geleneksel okul anlayışında, öğretmen bireye bilgiyi öğreten kişidir. Ve sistemin temelindeki esas karakter öğretmendir. Öğrenci ise, öğretmenin öğrettiğini öğrenmek zorunda olan pasif bireydir. Fakat bu anlayış artık değişmeye başlamıştır. Gerçek anlamda öğretme diye bir şey yoktur. Kişi kendisi öğrenir, öğretmen sadece ona yardımcı olabilir. Yani öğretmen aslında bir çeşit rehberdir.
    Öyleyse bilgi çağında eğitim programları öğrencilerin yeteneklerine açık ve bireysel yani kişiye özgü olmak zorundadır.
   
    Eğitim programı, Öğrencilerin istenilen hedeflere ulaşmasını sağlayacak, organize edilmiş bilgilerin ve etkinliklerin tümüdür.

    Başka bir tanıma bakarsak; Bir eğitim kurumunun çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı, milli eğitim ve kurumun amaçlarının gerçekleştirilmesine yönelik tüm faaliyetleri kapsayan öğretme planıdır.

    Eğitim programının amacı, içinde bulunduğu toplumun kültürü ile çağın gerekliliğine ve yeterliliğine sahip, yaratıcı, hayatla barışık, çevresiyle uyumlu, sorgulayıcı, özgüvenli, karar alabilen ve bu kararların sorumluluğunu alabilen, girişimci, kararlı, kendisini ve özgürlüğünü önemseyen, kendine karşı saygısı olan bireyler yetiştirmek olmalıdır.

    Eğitim program tasarımı; öğrenci merkezli ve öğrencinin gelişimine uygun olarak yapılan eğitim programı öncelikle en iyi öğretim ve öğrenim nasıl olmalıdır? Sorusuna cevap vermelidir.
    
    Öğretim programları, eğitim hedeflerine uygun olarak; özne olarak bireyi ve bireyin yetenek ilgi ve ihtiyaçlarına (bilişsel, duygusal, toplumsal, psikomotor, biyolojik, fizyolojik) uygun program tasarımını içermelidir. Bu gelişimi paralel olarak izlemeyen eğitim sistemi ve öğrenme-öğretme süreci, dünyadan kopuk olacak ve amacına ulaşmayacaktır.

    Klasik eğitim kuramları, davranışçı süreci de içeren bir eğitim anlayışını temel almaktadır.
    Son yıllarda araştırmacılar Beyin temelli öğrenme süreci üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Bu süreçte öğrenciyi aktifleştiren ve merkeze alan öğrenmeyi hedefler. Her birey farklıdır ve farklı öğrenir cümlesi çözüm noktamızın başlangıcıdır.  

    Beyinde öğrenme nasıl gerçekleşir sorusunun cevabını Çoklu Zekâ Kuramını açıklamaktadır.     “Beyin temelli öğrenme araştırmalarına göre beynin yapısına ve işlevine dayalı olarak beynin nasıl çalıştığını anlayarak öğrenme ve öğretmeyi en üst düzeye çıkarma anlayışıdır.
   Her çocuğun içeriden ve dışarıdan aldığı uyaranlar farklıdır. Alınan bu uyaranlar beynimizi uyarır. Beynimizi ne kadar çok çalıştırırsak o kadar iyi verim alırız.

    Beyin temelli öğrenme aslında, düşünmeyi düşünme ve düşünmeyi öğrenme yöntemidir.
    Öğrenci merkezli ve yetenek ile ilgilerine göre düzenlenmiş bir eğitim-öğretim programı ve çalışma etkinliği; öğrencinin performansını artırarak başarıyı ortaya çıkartır. Öğretim yani ders programı, ne kadar öğrenmesi hedeflenen kişiye özgüyse, o oranda başarılıdır. Her bireyin zihinsel, bedensel ve duyuşsal gelişim özellikleri farklıdır. Dolayısıyla, yetenek, ilgi ve yönelimleri de farklı olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder