Ergenlik, bireyin gelişim süreci içerisinde çocukluk döneminin bitişiyle
beraber sözü edilen dönemin başlangıcından fizyolojik olarak erişkinliğe
ulaşıncaya kadar geçen bir gelişim dönemidir. 13-22 yaşlar arasını
kapsar.
Unesco’nun tanımına göre ise; bireyin, öğrenim gördüğü ve
hayatını kazanmaya çalıştığı için ekonomik bağımsızlığına kavuşamadığı ve
medeni durum olarak da evli olmadığı bir gelişim dönemdir.
Ergenlik dönemi çocuklukla yetişkinlik
arasında bir geçiş dönemini oluşturur.
Bu dönemde ergenler sınırları test etmeye,
yeni şeyler denemeye, risk almaya hazırdırlar, yeni her şey onlar için ilgi çekicidir.
Ergenlik dönemi beyinde en hızlı
değişimlerin ve gelişmenin olduğu ikinci kritik dönemdir.
Ergenler risk almaya yatkındırlar, bu
onların bireyselleşme, kendilerini keşfetme sürecinde işlevsel bir özelliktir. Bu dönemde sosyal kabul diğer tüm
kriterlerin önüne geçer. Bir ergene sigara içmenin ya da madde kullanımının
zararlarını anlattığınızda bu
maddeleri denemesine engel olamazsınız.
Ergen beyni akran baskısının neden olduğu
stres ile baş etmekte zorlanır. Bu yüzden ergenlik döneminde sağlıklı ilişkileri kurulması oldukça önemlidir. Güvenli ortamlar
oluşturmak bu
zorlu dönemin atlatılmasına yardım eder.
Ergenlerin stres ile baş etme konusunda
duygusal dayanıklılığını güçlendirebilmek için
- Stres yaratan durumları belirlemek
-Strese verilen tepkileri belirlemek
-Stresle mücadele için beceriler geliştirmek
- Geliştirilen bu becerileri denemek
Ergenlik zorlu bir süreç; bu nedenle ergenlik döneminde sosyal ve duygusal becerileri desteklemek ayrı bir önem kazanmaktadır. Bu dönemin sorunsuz atlatılmasında ebeveynlere büyük sorumluluklar
düşmektedir. Anne ve babanın, bu süreçteki doğal, fiziksel, zihinsel,
duygusal, ruhsal ve sosyal gelişim basamakları hakkında bilgi sahibi olarak,
ergenin öncelik ve ihtiyaçlarına duyarlı olmaları temel görevlerindendir.
Kontrollü bir disiplin anlayışı ve fazla esnek olmayan kurallar ile koruyucu,
tutarlı yaklaşımlar en doğru tutum olacaktır.
Bu dönem üç alt döneme ayrılmaktadır.
1. Erken Ergenlik (12-14 yaş)
Erken ergenlik dönemi, hormonal sistemin aktif hale gelmesi ile başlar. Bu değişime paralel olarak fiziksel ve zihinsel değişimler de hızlanır. Özellikle bedendeki hızlı değişim bu dönemde fark edilebilir . Hormonlardaki değişim beyni de doğrudan etkiler ve duygu, davranış ve bilişsel işlevlerde belirgin değişimler başlar. Ergen, otoriteye daha çok karşı gelebilir, sınırlarını test eder. Kimlik ve ait olma konuları gündeme gelmeye başlar. Zaman algısında değişiklikler olur. Kendini daha çok sıkışmış hissedebilir, beklemekte güçlük çekebilir. Anne babasından daha çok arkadaşları ile zaman geçirmeyi tercih eder. Ergen, ev ortamında da odasında yalnız kalmayı, müzik dinlemeyi daha çok sevmeye başlar. Cinsel fanteziler, düşler ortaya çıkar. Erken ergenlik döneminin son bölümüne doğru cinsel dürtüler çok güçlenebilir. Riskli uğraşlara ilgisi artar. Sigara, alkol ve madde kullanmayı deneyebilir. Çoğunlukla uyumsuz, öfkeli ve alıngandır.
1. Erken Ergenlik (12-14 yaş)
Erken ergenlik dönemi, hormonal sistemin aktif hale gelmesi ile başlar. Bu değişime paralel olarak fiziksel ve zihinsel değişimler de hızlanır. Özellikle bedendeki hızlı değişim bu dönemde fark edilebilir . Hormonlardaki değişim beyni de doğrudan etkiler ve duygu, davranış ve bilişsel işlevlerde belirgin değişimler başlar. Ergen, otoriteye daha çok karşı gelebilir, sınırlarını test eder. Kimlik ve ait olma konuları gündeme gelmeye başlar. Zaman algısında değişiklikler olur. Kendini daha çok sıkışmış hissedebilir, beklemekte güçlük çekebilir. Anne babasından daha çok arkadaşları ile zaman geçirmeyi tercih eder. Ergen, ev ortamında da odasında yalnız kalmayı, müzik dinlemeyi daha çok sevmeye başlar. Cinsel fanteziler, düşler ortaya çıkar. Erken ergenlik döneminin son bölümüne doğru cinsel dürtüler çok güçlenebilir. Riskli uğraşlara ilgisi artar. Sigara, alkol ve madde kullanmayı deneyebilir. Çoğunlukla uyumsuz, öfkeli ve alıngandır.
2. Orta Ergenlik (14-17
yaş)
Orta ergenlik dönemi, ergenin
yaşadığı bu değişime yavaş yavaş alışmaya başladığı bir dönemdir. Öfkesini kontrol etme yöntemlerini keşfetmeye
başlar. Bu dürtüler, kimlik arayışına, kendini ve sınırlarını keşfetmek için
çeşitli denemeler yapmasına yardım eder. Hemen her konuda fikri her gün
değişebilir. Daha bağımsız olmak ister; rol model olarak aldığı kişi ve
arkadaşlar ile daha fazla zaman geçirme eğilimindedir. Kendine ait dünya görüşü ve değer
yargılarının şekillenme sürecinde birey dengesizlikler gösterebilir. Bazen tüm bu konularda anne baba ile zıtlaşma çok yoğun yaşanabilir. Bu çatışmaların temelinde,
bireyselleşme isteği yatmaktadır.
3. Geç Ergenlik (17-19 yaş)
Geç ergenlik dönemi, ergenin değişen bedenine ve beynine, dolayısıyla da duygusal ve
de dürtüsel yoğunluğa alıştığı dönemdir. Bu dönem, büyümenin ve değişmenin
yavaşladığı yıllardır. Dürtülerini kontrol edebilmeyi öğrenir. Cinsel deneyimler başlar. Bilişsel gelişime bağlı olarak soyut
kavramlar daha iyi anlaşılır. Dürtüler, duygu ve düşünceler anlamlı bir bütün
içinde yer bulabilir. Diğer bir deyişle, kimlik ve görüşler iç tutarlılık
kazanmak ile birlikte; yavaş yavaş sabitleşir. Cinsel kimlik, akademik
beklentiler, yaşam amacı daha net olarak ifade edilebilir hale gelir. Ergenin
kendi sınırlarını keşfetmeye başlaması, neyi iyi yapabildiğini, hangi alanlarda
becerikli olamadığını fark etmesi ergenlik döneminin sonunun yaklaştığının
habercisidir.
Sağlıklı
bir gelişim, okul başarısını arttırıyor;
Bedensel ve
psikolojik olarak sağlıklı olan ergenlerin okul başarısı bu süreçten ya hiç
etkilenmiyor ya da en az düzeyde etkileniyor. Gençlerin bedensel olarak
sağlıklı olmaları için bu dönemde sağlıklı beslenme ve spor yapmaya
yönlendirilmeleri gerekir. Bunun yanında onların
geçirdikleri bedensel ve psikolojik değişimi anlayışla karşılayıp, onlara
destek olarak, güç vererek ve yardımcı olmaya çalışarak psikolojik açıdan
sağlıklı bireyler olmalarına katkı sunabiliriz.
Bedensel ve
psikolojik açıdan sağlıklı, sosyal ilişkileri normal ergenler, okul başarısı
konusunda da hiçbir problem yaşamadan bir üst evre olan yetişkinlik evresine
doğru ilerleyebiliyor. Ergenlik dönemi, her çağda farklı şekillerde kendini
gösteren bir dönemdir. Bu nedenle her anne-baba, çocuklarının bu dönemde
yaşadıklarını anlamak için fazladan çaba harcamalı ve çocuklarının sağlıklı
bireyler olarak yetişmeleri için mücadele
etmelidir.
Anne babadan sonra
çocuğun becerilerinin ve yeteneklerinin gelişmesinde rol alan en önemli yer
okuldur. Çocuğun yaşamının büyük bir kısmı okulda geçer. Buna rağmen, ailenin
konumu, eğitimi, sosyo-kültürel özellikleri çocuğun gelişiminde okuldan daha
önce gelir. Ancak, ergenin arkadaşlıkları, başarıları ve sorunları okulda
şekillenir. Okuldaki problemler tespit edilip çözümlenmesi için adımlar atılmalıdır. Bu aşamada okul aile beraberce çalışmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder