Yeni Doğan
İnsanlarda
yeni doğan, ortalama 50-52 cm boyunda, 3.100-3.400 gr ağırlığında, diğer
canlılarda olduğu gibi, temel bir davranış repertuarına ya da hayatta kalma
becerilerine sahip bir canlıdır.
İnsanların doğduklarında var kalma becerileri olarak
refleksler ve içgüdülere sahiptirler. Refleksler, doğuştan
getirilen, belli bir uyarana karşı yapılandırılmış basit tepkilerdir. Bir diğer
ifadeyle genetik olarak gelen hayatta kalma mekanizmalarıdır ve otomatik
olarak, bebeğin kontrolü dışında ortaya çıkarlar.
Bazı refleksler doğuştan vardır ve
süreklidir; bazıları ise potansiyel olarak vardır ve olgunlaşma
neticesinde ortaya çıkar; bazıları ise doğuştan vardır fakat zamanla ortadan
kalkar. Bebekler doğduklarında pek çok temel içgüdüye ve bunları gidermek
için temel reflekslere sahiptirler. Örneğin, beslenme temel bir
içgüdüdür. Bebekler kaynağa dönme (yanağına bir şey değdiğinde bebekler
o yöne doğru döner), emme ve yutma refleksleri ile bu ihtiyaçlarını
giderebilirler. Yani emzirme esnasında bebekler annelerinin memesi yanaklarına
değdiğinde o tarafa döner, ağızlarında hissettiklerinde ise emerler ve sütü
yutabilirler.
Yaşam Boyu Fiziksel Gelişim
Fiziksel
gelişim denildiğinde, bedensel büyüme, hareketler, duyum ve algı alanlarında
olan değişimler incelenmektedir. Bu alanlar, yaşamın ilk yıllarında en hızlı
ilerlemelerin görüldüğü alanlardır.
1.
Yaşam Boyu Fiziksel ve Bedensel
Değişmeler
Bedensel büyüme, doğum öncesinden başlayarak
ergenliğin sonuna kadar devam eden ve vücut parçaları ve organlardaki ebat
artışı ile tanımlanan bir süreçtir.
Küçük yaşlarda son derece hızlı seyreden bu süreç, orta çocuklukta görece olarak
yavaşlar, ergenlik ile beraber yeniden hızlanır. Örneğin bebeğin vücut
ağırlığı, ilk altı ayda ikiye katlanır; bir yaşına geldiğinde yaklaşık üç
katına çıkmıştır. Büyüme hızındaki bu azalma eğilimi, genel olarak bir önceki
yıldan az; bir sonraki yıldan fazla olacak şekilde ergenliğe kadar devam
edecektir.
Ergenlik döneminde büyüme hormonlarının kana karışmasıyla ergenler çok yüksek bir hızla
büyüyebilmektedirler. İlk önce, eller ve ayaklar yetişkin boyutlarına ulaşır,
daha sonra kol ve bacaklar büyür, gövde en yavaş değişen kısımdır. Bu dönemde
ortaya çıkan sakarlığın en önemli nedeni, beden parçalarının büyümeleri
arasındaki bu uyumsuzluktur. Ergenler bu dönemde cinsel gelişimlerini de tamamlar
ve yeni bir canlı üretebilecek fiziksel yeterliliğe ulaşırlar. Aynı zamanda
beyinde de bazı değişiklikler olur.
İlk yetişkinlikten itibaren
potansiyel kaynaklı bedensel büyüme ortadan kalkar. İlk yetişkinlikte beden
fiziksel açıdan en sağlam ve en iyi çalışan bir dönemini yaşamaktadır. Ancak,
bedendeki değişimler geçen zaman boyunca devam etmektedir. Orta yetişkinlikte,
yavaş yavaş tüm alanlarda bir duraklama görülür. Ellili yaşlardan itibaren
fiziksel güç kayıpları hissedilmeye başlanır, şeker hastalıkları, damar
hastalıkları gibi kronik rahatsızlar başlar. Hormonal değişimler sonucu
kadınlarda yumurta üretimi durur, erkekler ise miktar ve kalitesi azalmakla
birlikte yaşamlarının sonuna kadar sperm üretebilirler. İleri yaşlılıkta
organların işlev kapasitelerinde azalma ortaya çıkar ve kimi bireylerde boy
kısalması görülebilir.
Hareket (motor) gelişimi, insanların dengeli ve koordineli hareketleri yapabilir hale gelmeleri
ve zaman boyunca hareket becerilerindeki değişimleri kapsar. Hareketler kullanılan
kas gruplarına dayalı olarak sınıflanır; büyük kas hareket becerileri, yürüme,
zıplama, merdiven inip çıkma gibi uzun kasların kullanımını; küçük kas hareket
becerileri ise çizme, hamurla oynama, kaşık kullanma, düğme ilikleme gibi kısa
kasların kullanımını içerir. Bazı hareketler ise her iki kas grubunun beraber kullanımını gerektirir, topla oynamak gibi. Pek çok hareketin gelişimi büyük
kaslar düzeyinde başlar ve zamanla küçük kasların da kullanılabilir hale
gelmesiyle incelir. Top ile oynayan bir çocuğun 1.5 yaşındaki ve 15 yaşındaki
halini gözümüzde canlandırdığımızda bu akışı fark edebiliriz. 1.5 yaşında
kocaman ve hafif bir topu gövdesinden de güç alarak iki koluyla atan çocuk, 15
yaşına geldiğinde parmaklarıyla topu kavrayıp sürebilir hale gelecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder