19 Mart 2020 Perşembe

BEYİN NASIL ÖĞRENİR?



    Beyin, öğrenme ve bütün zihinsel işlemlerin merkezidir. Çok sayıda sinir hücresinden (Nöron) oluşur. Beynimiz sağ ve sol olmak üzere iki yarım (Lob) küreden oluşur. Her yarım kürenin farklı görevleri olmasına rağmen beyin fonksiyonlarını yerine getirirken birbirlerine katkı sağlarlar. Beyin bir bütün olarak işlevlerini yerine getirir. Beyindeki en sıradan işlem sürecinde bile, beynin çok sayıda bölgesi birbiriyle koordineli çalışır.   
   
   İnsan Beyninin Yapısı
  Merkezi sinir sisteminin en önemli kısmı olan beyin, kafatası kemikleri içinde yer alan duyum ve bilinç merkezine beyin denilmektedir. Beyin omurilik ile merkezi sinir sisteminde yer almaktadır. Ağırlığı yetişkinlerde ortalama olarak 1300-1400 gramdır.
  Beyin ön, orta ve arka olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır. 
1- Ön Beyin
         a. Uç beyin
         b. Ara beyin
   – Hipotalamus
   – Talamus
2- Orta Beyin
3- Arka Beyin
          a. Beyincik
          b. Omurilik Soğanı
          c. Pons (Valorii Körpüsü)

   Sinir hücresi diğer bir adıyla nöron sinir sisteminin hücresine verilen addır. Diğer bir deyişle sinir sisteminin en küçük yapı birimidir. Başlıca görevi bilgi transferini gerçekleştirmektir. İnsan sinir sisteminde yaklaşık olarak 100 milyar nöron olduğu tahmin edilmektedir. Normal bir sinir hücresi 50.000-250.000 kadar başka nöronla bağlantılıdır.

   Bir nöron üç temel kısımdan oluşur: hücre gövdesi, dendrit ve akson. Beyindeki iletim sinir hücreleri arasında elektriksel ve kimyasal sinyallerle oluşur.

  Beyin Loblarının tanımını yapalım;
   Beyin lobları, yaptıkları işlevlere göre beynin korteksinin bölündüğü bölgelerdir. Başka bir deyişle, beyinde bulunan farklı loblar, beynin hem fonksiyonel hem de anatomik bölümleri olarak tanımlanır. Detaylı incelediğimizde her bir lobun belli bir görevden sorumlu olduğunu görürüz.

   Beynin sağ lobu tamamen şimdiki zaman ile ilgilenir. Yani herhangi bir yerde ve zamanda o an ne yapıyorsanız onunla ilgilidir. Mesela bu satırları okurken bulunduğunuz odanın kokusu, sıcaklığı ve ışık oranını tamamen sağ beyniniz sayesinde bilirsiniz.

   Beynin sağ tarafı resimlerle düşünür. Duyu organlarımız tarafından bu kısma sürekli bir bilgi akışı vardır. Sağ beyin de bunları anlamdırarak ortamla ve bedenin o anki durumuyla ilgili çıkarımlar yapar. Yani bulunulan anda bulunulan yerin nasıl göründüğünü, nasıl koktuğunu, tadın nasıl olduğunu ve dışarıda ne tür sesler olduğunu sağ beynimiz sayesinde biliriz. Denilebilir ki insan dünya ile sağ beyni sayesinde bağlantıya geçer. Sağ beyin bedeninin hareketlerinden vücudun o anki durumunu öğrenir. Mesela fareyi tuttuğunuz elinizin şu an tam olarak nerede olduğunun ya da ayağınızın o anki konumunun farkında olmanız sağ beyniniz sayesindedir.

   Sol yarı küre aslında konuşarak düşünür. İçinizdeki ses aslında sol yarıkürenizin sesidir. Sol yarıkürenin bu sesi aslında hiç susmaz. Sizin iç dünyanızı dış dünyaya bağlayan da sol beynin konuşarak düşünmesidir.
    Beyin 4 bölümde incelenir. Bunlar arka kafa (occipital), ön (frontal), yan kafa (pariental) ve şakak (temporal) loblarıdır.
    1.Arka kafa lobu beynin arka ortasında yer alır ve görmeden sorumludur.
    2.Ön lob kafanın ön bölgesinde olup yaratıcılık, problem çözme, karar verme ve planlama gibi maksatlı eylemleri kapsar.
   3.Yan kafa lobu üst arka bölgededir ve yüksek algılama ve dil işlevlerini kapsayan süreçleri yerine getirir.
  4.Şakak lobu (sağ ve sol kısım) kulakların çevresinde ve üst kısmında yer alır. Bu bölge temel olarak duyma, hafıza, anlama ve dilden sorumludur.
                                                 

   Beynin orta bölgesi hippocampus, thalamus, hypothalamus ve amygdala kısımlarından oluşur. Limbik sistem olarak da bilinen beynin bu orta bölümü duygular, uyku, dikkat, vücut işleyişi, hormonlar, cinsellik, koku, ve beyin kimyasallarının birçoğunun üretiminden sorumludur.       
     Beynin tabanında yer alan beyin sapı çoğunlukla kontrolümüz dışında yaşamsal önemi olan otonom fonksiyonları denetler.
    Occipital lobun hemen altında bulunan beyincik denge, vücut duruşunu muhafaza etme ve kasların koordinasyonunu düzenler.
    Thalamus küçük bir erik biçimindeki yapısıyla beynin merkezinde bulunur. Beynin bu kısmı duyu organları ile korteks arasında direk bilgi iletimini sağlar.
    Thalamusun hemen altında bulunan hypothalamus, beden ısısı, açlık, susuzluk ve cinsellikle ilgili duyguları yönetir.  
    Thalamus ve hypothalamusun yanında bulunan ve beynin psikolojik nöbetçisi olarak da bilinen amygdala duyguların yönetiminde büyük bir role sahiptir
     Hippocampus, beynin bir parçasıdır ve beynin alt orta bölümünün iç kıvrımlarında, bulunan temporal lob olarak bilinmektedir. Beynin en çok çalışılan bölümlerinden biridir. Başlıca işlevleri, öğrenmeyi ve hafızayı içermektedir.  
    Kısa süreli hafızayı, uzun süreli hafızaya aktarmak gibi çok önemli bir görevi vardır. Çeşitli öğrenme kanallarından bize ulaşan bilgiler verdiğimiz önem derecesine göre kaydolmaktadır. Merak ve ilgi duymadığımız, önemsemediğimiz; kısacası duyguların hareketlenmediği olaylarda gelen bilgiler düşük frekanslı elektrik sinyalleri şeklindedir.
Sonuçta zayıf sinaptik bağlar oluşur ve beyin “hard diskine” (korteks) kayıt işlemi gerçekleşmez. Çünkü böyle durumlarda “alıcılar” (duygular) harekete geçmemektedir.   
    Duyguların uyandığı olaylarda ise hipokamp hareketlenmekte, beynin en dış tabakasında bulunan “kortekse” kayıt işlemi tamamlanmaktadır.
   Beynin üçüncü kısmı olan korteks, beynin düşünen, konuşan, yazan, yeni buluşlar yapan, merak eden, plan yapan, öğrenmenin, zekanın ve hafızanın oluştuğu bölüm olup, sınırsız bir kapasiteye sahip görünmektedir. Üzerindeki görme, duyma ve diğer algılama merkezleriyle ve dış dünyayla sürekli iletişim halindedir. Bu kapasiteyi nöronlar arasında kurulan ilişkiler sağlamaktadır. Duyguları uyandıran olaylar orta beyinde bulunan “hipokamp” vasıtasıyla beyin korteksi üzerine kaydedilmektedir.
   Öğrencinin konuya ilgisinin çekilmediği, merakın uyandırılmadığı ve konunun zevkli ve eğlenceli hâle getirilmediği “öğretme süreçlerinin “başarısız kalması “hipokamp” denilen beyin bölgesinin uyarılmamasıyla ilgilidir. Üzerinde “merak ve ilgi” etiketi taşımayan bilginin öğrenilmesi mümkün değildir.
   Duyguların uyandığı olaylarda ise hipokamp hareketlenmekte, beynin en dış tabakasında bulunan “kortekse” kayıt işlemi tamamlanmaktadır.
   İki lobun birlikte kullanıldığı, birbirleriyle uyumun sağlandığı ve işbirliği içinde çalışıldığı durumlarda kişisel yetenek ve etkinliklerde de artış gözlenmektedir. Eğitimde beynin iki lobunun kullanımı beyin kapasitesinin iki kat değil, daha fazla  artmasına yol açmaktadır.    
   Hızlı ve etkili öğrenmenin yolu beynin her iki lobunu birlikte, dengeli kullanmaktan geçiyor.
  Beynimizin her iki yanını kullansak da herkeste bir taraf, diğerine göre daha aktiftir.

   Beynin işleyişi ile ilgili araştırmalar yapan uzmanlar, her iki yarıkürenin de farklı işlevleri olduğunu ve farklı eylemleri gerçekleştirdiğini ortaya koymuştur.
   Sağ yarımküre,  resimler halinde düşünür. Sezgiseldir, sentez yapmak için kullanılır. Sağ yarımküre bütünseldir,bir kavramın ya da durumun tüm öğelerini aynı anda benimseyip kavrar. Beynin yaratıcı bölümüdür.
    En ilkel ve işlemsiz haliyle yaptıklarımız, söylediklerimiz ve düşündüklerimiz çoğu zaman Duygusal Beynin eseridir. Her zaman değil ancak çoğu zaman bilinçsiz bir düşünme şeklidir.
   Daha analitik olarak, sebep sonuçlarıyla tartarak yaptıklarımız, düşündüklerimiz ise Mantıksal Beynin eseridir.Sol beyin mantıklı, sistematik ve analitik düşünmeye, yazı ve sayılara, ölçme değerlendirme ve eleştirmeye daha yatkın olarak çalışır.
   Beyin, bilinçli ya da bilinçsiz vücudun tüm hareketlerini kontrol eden denetim merkezidir. Duygu, düşünce ve konuşmadan sorumludur.  Bilinç dışı olarak adlandırılan sağ beyin, ana rahminden ölene kadar bütün anıları depolar ve hiçbir bilgiyi silmez.İçinizde evrenin en büyük gücü,her saniye size hizmet etmek için bekliyor. Yanlış mesajlar, yanlış sonuçlar doğurur; bilinçaltınıza farkında olarak, gerçekten istediğiniz mesajı yollayın. Bilinçaltı doğru-yanlış,  olumlu-olumsuz bilmez. Siz ona ne iletirseniz, bilinçaltı onu iyi bilir ve gerçekleştirmek için uğraşır.
Beyin lobları ve öğrenme
   Birçok test sonucunda, beynin sol lobunun, konuşma, matematiksel işlemler, diziler, sayılar ve analiz gibi konularda çok üstün olduğu, mantıklı ve doğrusal çalıştığı tespit edildi. Araştırma sonuçları beynin sağ lobunda da, ritim, hayal kurma, renkler, boyut, hacim, müzik gibi fonksiyonların icra edildiğini ortaya koymaktadır. Beynin sol tarafı bilgiyi mantıklı ve doğrusal olarak işlemekte, sağ lob ise artistik tarafı oluşturmakta, detaydan çok resmin bütünüyle ilgilenmekte ve bilgiyi şekil ve hayal gücüyle işlemektedir.
    Sağ lobun duygular ve hayallerin etkisinde olduğu ve fotoğrafik, yani bütünsel öğrendiği ortaya çıktı. Bu yüzden bilgiyi sıra ile işleyen sol lobun aksine sağ lobun öğrenmede çok daha hızlı ve etkili olduğu anlaşıldı.. Ayrıca, insanın mucitlik ve üretkenlik kısmı sağ lob fonksiyonları arasında yer almaktadır. Sadece sol lobu gelişmiş olan ve bu lobu iyi kullanan insanların üretken düşünebilmesi için sağ loblarını da geliştirmeleri gerekmektedir. Öğrendikleri konular ve formüllerden yeni şeyler üretebilmeleri için beynin sağ lobunu da işin içine katmaları gerekmektedir.
   Beynin her iki lobu birbirini tamamlayan fonksiyonlara sahiptir. Her iki lob arasında yoğun sinir lifinden oluşan “korpus kallosum” ağ demeti bulunur. Bu ağ, beynin sağ ve sol lobu arasında sürekli bilgi alışverişinin yapılmasını sağlayan bir köprüdür.
   Sağ beyin yaratıcılığı, duygusallığı, seslere ve renklere, hayal gücüne, sezgilere ve soyut algılamalara daha yatkın çalışırken; sol beyin mantıklı, sistematik ve analitik düşünmeye, yazı ve sayılara, ölçme değerlendirme ve eleştirmeye daha yatkın olarak çalışmaktadır.
   Beyinlerinin bir yarısını diğerine göre daha iyi kullanan kişiler, işleri ve ilişkileri bu boyutta çalışan yarıküre’nin yeteneklerine ihtiyaç duyduklarında zorlanırlar ve başarısız olurlar. Beyninin sağ lobu ameliyatla alınmış bir insanda neler gözlenir? İşte olacaklardan bazıları: Vücudunun sol tarafını kullanamayacaktır. Konuşmaya, coşku, hayal, heyecan veren sağ loba sahip olmadığından robottan çıkmışçasına düz konuşmaktadır. Matematik hesaplamaları ameliyat öncesinden hiçbir farkı yokmuşçasına aynen yapacak, mantıklı ve doğru cevaplar verecektir. Hayal ve sezgisel gücünü tamamen kaybetmiştir.
   Evinden komşuya gezmeye çıktığında, evler arasındaki mekan ilişkisini kuramayacak, evine geri dönemeyecektir. Çünkü boyut, hacim ve yerleşim yeteneğini kaybetmiştir. Basit bir aleti parçalara bölseniz, bir araya getirme–bütünleştirme işini de beceremeyecektir. Küçük parçalara bakarak resmin tanınması beynin sağ lobunun uzmanlığı arasındadır.

   Kendisini ziyaret eden ve haline gözyaşı döken yakınlarının bu haline bir anlam veremez. Sağ lobu sağlamken çok sevdiği müzik kasetindeki melodilere hiç ilgi göstermediğini ve hatta hatırlamadığını göreceksiniz. Ameliyat öncesi çok samimi olduğu bir arkadaşının bir resmini gösterseniz hatırlaması mümkün değildir. Çünkü sol lobun, tek başına şekilleri ve resimleri hatırlayabilmesi imkansızdır. ‘Rüya görüyor musunuz, hayal ediyor musunuz?’ sorunuza size hiç ilgisiz cevaplar verecek ya da ‘O da ne demek?’ diyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder